PEKİ, GELECEKTE EĞİTİM DE BİZİ GÖRECEK Mİ?

Eğitim, antik çağlardan günümüze kadar gelmiş, insanlığın kimi zaman dost olarak sarıldığı, kimi zaman düşman olarak yüzleştiği bir gerçekliktir aslında. Kendi fikrimi belirtmem gerekirse, eğitime her daim dört elle sarılmalı ve onu kendimizden asla soyutlamamalıyız. Çünkü eğitimden koparılmış bir toplum, başı kesilmiş bir tavuk gibi sağa-sola koşar, anlamsız hareketlerde bulunur ve ölür. (Sanki biraz güncel zamanlarda bizi anlatıyor gibi ama, neyse)

Daha şimdi eğitimin nasıl olacağından şüpheliyiz, geleceği neden ele aldın tarzı soruların cevabını katılmış olduğum bir etkinlik olan ve Microsoft tarafından düzenlenen‘’Hybrid learning: A new model for the future of learning’’ eğitiminde gayet güzelce anlatılmakta. Ancak hem orada hem de burada tartışmak istediğim husus şudur ki, eğitimi eğitim yapan, sahip olduğu kurumsal yapısı mıdır, yoksa teknolojiyle entegre olabilecek sistemsel bir yapıya sahip olabilme potansiyeli midir?

Iıııı, sanırım gelecekteki eğitimi biraz yanlış anladık gibi :(

Microsoft, gelecekteki eğitimi; ‘’Hybrid learning: A new model for the future of learning’’ çalışmasında, Covid-19 şartları sebebiyle evden çalışma ve eğitim sürecine girdiğimiz şu günlerde, geleceğin eğitimini Office programlarıyla entegre bir şekilde yapılabileceğini, çalıştığımız kafenin içini, oturduğumuz salonu, kullandığımız teknolojik cihazlar sayesinde ‘’taşınabilir üniversiteler/eğitim kurumları’’ şeklinde istediğimiz şekilde, istediğimiz yerden girebileceğimiz argümanını savunmakta.

Sony gibi teknoloji şirketlerinin geliştirmiş olduğu ‘’Sanal Gerçeklik’’ (Virtual Reality/V.R.) teknolojileri sayesinde de, kullandığımız vr cihazları ile kurumun herhangi bir bölümünde, oturduğumuz yerden kolaylıkla derslere katılabileceğimiz ve hatta doktorluk gibi kritik meslek gruplarında, vr teknolojilerinin gerçek hayatta bir pratik oluşturabileceğini Esma ÖZDEMİR ve Resul BÜTÜNER’ in ele aldığı ‘’Sanal Gerçeklik Teknolojisi İle Eğitimde Devamlılığın Sağlanması: Covid-19 Salgınında Karantinadaki Öğrenciler’’ isimli makalesinde son derece meraklandırıcı şekilde anlatılmaktadır. Okumanızı önemle tavsiye ederim.

Özetlemem gerekirse, gelişen Global Dünya’da eğitim, her zaman bir adım ileriyi gösterebilen, yeniliklere ve teknolojiye son derece açık bir şekilde düzenlenebilirse, toplumların sahip olabilecekleri eşsiz bilgi kuşkusuz paha biçilemez olacaktır. Unutmayalım ki;

‘’Gelişmiş bir eğitim, ilerlemiş bir toplumun eseridir.’’